Orta Yaş Krizi
Yaşamın; kişinin ömrünün yarısını geçirdiği, işinin, genel gidişatının veya yaşam öyküsünün yönünün belirginleştiğinin farkına vardığı bir yaşam dönemi olarak tanımlanabilir. Yaşamın her döneminde çeşitli psikolojik, fizyolojik dönemlerden geçeriz. Büyümek, yetişkin olmak, gelişmek sancılı süreçlerdir ve bizi farklı yönlerden etkilerler. Orta yaşlar olarak adlandırılan bu dönem genellikle 35-60 yaşlar arasında ortaya çıkar. Yaş almanın, fiziksel olarak, kariyer yaşamı yönünden, ilişkiler açısından, hedeflere ulaşılabilme gibi bir dizi konuyla başa çıkma zorluğunun yaşandığı süreçlerle ilerleyebilir. Yaşamın bir geçiş dönemi olarak kabul edilebilir. Hayatı yeniden değerlendirmeye, yeniden odaklanabilmeye, öncelikleri gözden geçirmeye ve anlam bulabilmeye yol açar.
Bu bir geçiş dönemi olduğundan çeşitli sorunlar yaşamak da normal kabul edilebilir.
Peki nasıl sorunlar yaşanabilir?
Hayatın bu aşamasında, daha önce kendimizle ilgili savunduğumuz -yeteneklerimize sınırsız güven ve her şeyin mümkün olduğu inancımızı- yavaş yavaş terk etmek zorunda kalabiliriz.
Gelecekte yapılabileceklerin artık sınırlı olabileceği düşüncesinin, “bizden geçti artık.” konuşmalarının sık sık ortaya çıkacağı bir dönem olabilir.
Çocukluk fantezilerinin tamamlanmış veya gerçekleşememiş ve artık herhangi bir şey için yeterince zamana sahip olunmadığı duygularının hakim olduğu bir dönem olabilir.
Bu dönemdeki kişiler; enerjisinin, fiziksel ve zihinsel kabiliyetlerinin azaldığının farkındalığı içerisinde olabilir. Yaşam süresinin kısıtlılığı düşüncesinden dolayı yaşamlarında harcamaktan çok korumaya, biriktirmeye odaklanabilirler.
Bu dönemde geçip giden yaşamın ardından bir “yas tutma” süreci başlayabilir. Hayattaki başarılar, hedeflenenler, gerçekleştirilenler, ilişkiler, aile ve anlam arayışları gibi konular daha derinlemesine düşünülebilir.
Peki bu dönem daha rahat ve sağlıklı nasıl atlatılabilir?
📌Geçmiş başarılarımızı kutlayıp, ileriki dönemler için yeni planlar yapabiliriz. Nasıl olsa önümüzde hala birçok yol var.
📌Yeni deneyimlere açık olabiliriz. Hayatta öğrenecek çok şey var.
📌Bu yaşların belki de en büyük avantajı artık yaşamlarımızda bir sürekliliğe sahip olmamızdır. Yani kendimize yönelebilmeniz için harika bir fırsat. Geçmiş dönemin koşturmalı hayatından dolayı kendimize zaman ayıramamış olabiliriz. İş, okul, çocuk derken kendimize ayıramadığınız zamanı şimdi bol bol kullanabiliriz.
📌Değişme cesaretini gösterebiliriz. Belki de yaşamda radikal değişikliklere ihtiyaç duyuyoruz, bu dönemde bu sürece odaklanabiliriz.
📌Bazen sorunlarımızı kendimiz ya da yakınlarımız çözemez. Bizlere destek sağlayabilirler ancak bu yeterli olmayabilir. Bu tarz durumlarda profesyonel yardım almak önemlidir. Hayatta yalnız olmadığımızı, yaşadığımız sorunlarla tek başımıza başa çıkmak zorunda olmadığımızı fark etmemizi sağlayabilir.
Hazırlayan: Psk. Sıla Tekin





