Yaşadığımız felaketin ardından sadece deprem bölgelerinde değil, ülkenin her yanında deprem korkusu had safhada. Depremin sonlanması, depremin kişideki etkilerinin de sonlandığı anlamına gelmez. Deprem, kişinin yaşamını can, mal ve anlam boyutlarında tehdit eden önemli bir stres unsuru olduğundan tepki olarak ciddi psikolojik, sosyal uyum ve performans sorunları yaratmaktadır. Bununla birlikte deprem sonrası verilen tepkiler, anormal bir duruma karşı verilen normal tepkilerdir. Bu türden bir deprem felaketine maruz kalan bazı kişilerde, fiziksel bir yaralanma olmasa bile duygusal tepkiler ortaya çıkabilir. Doğal afetlerde her insan farklı tepkiler gösterir:
- Örneğin bazıları depremin hemen sonrası bir şok tepkisi içerisine girmiş olabilir. Bu durum, yoğun acıya karşı sinir sisteminin verdiği normal bir tepkidir. Kendinizi uyuşmuş, yaşamdan kopmuş hissedebilirsiniz. Bazıları ise olay hiç olmamış gibi yaşayabilir.
- Korku, endişe, huzursuzluk, suçluluk, pişmanlık, öfke, panik, çaresizlik, umutsuzluk, güvensizlik ve utanç gibi duygular çok yoğun yaşanabilir. Bazı duygularda ani iniş çıkışlar olabilir.
- Yaşadıklarınız veya sosyal medyada/televizyondan gördükleriniz gözünüzün önünden gitmez.
- Her an tekrar deprem olacakmış gibi hissedebilirsiniz.
- Hafızanızda problemler olabilir, unutkanlık, dikkat sorunları, odaklanmakta güçlük, karar vermekte zorlanma yaşanabilir.
- Strese bağlı yorgunluk baş ağrıları, bulantı, baş dönmesi ve göğüs ağrısı olabilir.
- Uyku, yeme düzeniniz ve/veya iştahınız bozulabilir.
- *Kimileri olayla ilgili tekrar tekrar konuşma ihtiyacı duyarken kimileri de içine kapanıp hiç konuşmak istemeyebilir.
Tüm bunlar anormal durumlara verilen normal tepkilerdir. Aynı olaya herkes aynı tepkiyi göstermez. Bazı insanlar hemen tepki gösterir, bazılarının tepkisi ise aylar, hatta yıllar sonra gecikmeli olarak da ortaya çıkabilir.
Kişilerde görülen bu tepkiler normal olmakla birlikte dikkatle gözlenmeli, üzerinden zaman geçmesine rağmen şiddetli bir şekilde bu tepkilerin devam etmesi ve kişinin günlük hayatını olumsuz şekilde etkilemesi durumunda (işe gidememe, ilişkilerin bozulması, evde duramama, uyku düzeninin tamamen bozulması gibi günlük işlevselliğin bozulması) uzman desteği alınmalıdır.
Hazırlayan: Kln. Psk. Havva Nur Kan